Şakir Gülsever –
4857 Sayılı İş Kanunu 32 maddesinde ücret kavramı ve ödeme zamanına yer verilmiştir. Ayrıca bu esasa göre “Ücret en geç ayda bir ödenir”.
İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebileceği yasada yer almıştır. Ücretin ödenmesi konusunda Borçlar Kanunun 406 maddesinde Aksine âdet olmadıkça, işçiye ücreti her ayın sonunda ödenir. Ancak, hizmet sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesiyle daha kısa ödeme süreleri belirlenebileceği belirtilmiştir.
İşçinin ücretinin belirlenen günde ödenmemesi, ücret ödeme gününün geçmesi nedeniyle iş akdini işçi tarafından haklı nedenle feshetmesi için yeterlidir. Ancak işçi bu hakkını kullanılırken “dürüst davranma ilkesi” gereği hakkın kötüye kullanılmaması gerekir. Uzun süre çalışılan iş yerinde ücretleri daima gününde ödenen işçinin, ödenme gününün geçmesi nedeni ile ödeme gününden sonraki gün iş akdini haklı nedenle feshetmesi iş ahlakı kurallarına aykırı bir davranış olarak kabul edilmektedir.
Ücreti zamanında ödenmeyen işçiye, 4857 sayılı İş Kanunu’ nun 24/II-e maddesinde haklı nedenle fesih imkânı verilmiştir. 4857 sayılı iş kanunun 24 üncü maddesinin (II) numaralı (e) bendinde “İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse” bu kanun maddesi gerekçe göstererek işçinin iş akdini sona erdirmesi mümkündür. Bu durumda sözleşmeyi işçi kendisi feshetmiş olsa da kıdem tazminatı hakkını alacaktır hükmüne yer verilmiştir.
Ücret ödemeden işçiyi çalışmaya zorlamak Anayasanın 18.maddesindeki Zorla çalıştırma yasağı başlığı altında yer verilen “Hiç kimse zorla çalıştırılamaz.” Hükmüne aykırıdır. Ücreti ödenmeyen işçi iş görme borcundan kaçınabileceği gibi haklı feshe de başvurabilir. İki düzenleme de işçiye verilmiş seçimlik haklardır ve birlikte uygulanması gerekir.
Yasadaki ilgili maddeler incelendiğinde Ücretin her ayın sonunda ödeneceği ancak toplu İş Sözleşmesi veya iş sözleşmelerinde bulunacak özel hükümler varsa ertesi ayın 3-5 i gibi ödeneceği dair maddeler yargı kararlarında yer almaktadır. Özel hesaplama gerektiren durumlarda ertesi ayın 1’inci haftası ödenebileceği Yargıtay Kararlarında yer almaktadır.
İşçi ücretlerinin ödeme zamanını belirleyen diğer bir karar ise İş Kanunu’ nun 34. maddesinde “Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde (işverenin zor durumu, tabi afetler, ekonomik zorluklar gibi durumlarda işverenin kabul edilebilir veya ispat edilebilir durumlar) mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir” hükmü gereği işçi, ücretin gününde ödenmemesinden dolayı iş görme borcundan kaçınma hakkını kullanabilir. Ya da sözleşmede belirtilen tarihte ödenmemesinden dolayı İş Kanununun 24/II-e maddesi gereği haklı nedenle derhal fesih hakkını kullanabilir.
Son dönemde Çalışma İl Müdürlükleri ve İş Kurumu tarafından yapılan denetimlerde firmalara ciddi para cezaları kesildiği görülmektedir 4857 Sayılı İş Kanunun 102/a Ücret ile bu kanundan doğan veya TİS’ den yada iş sözleşmesinden doğan ücreti kasten ödememek veya eksik ödeme halinde 289,29 TL İPC Bu durumda olan her İşçi ve her ay için kesilmektedir. 100 personel istihdam eden işyeri için 1 ay için 30.000.TL. Yıllık ise 360.000TL İPC kesilmektedir. Geriye dönük incelemelerde bu ceza miktarı katlanarak artmaktadır.